Dünya Son Dakika Haberleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan,

50 bin canımızı kardeşimizi toprağa vermenin acısını yaşadık. Depremzedelerimizle birlikte tüm milletimizin bir kez daha başı sağ olsun. Tedavileri devam eden yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. 6 Şubat tarihinde üst üste yaşadığımız deprem felaketinin büyüklüğünü tarife kelimeler yetersiz kalıyor. Bilim insanları 7,7 ve 7,6 gücündeki depremleri asrın doğal afeti olarak tanımlıyor. Bazı yerleşim yerlerindeki vatandaşlarımız yaşadıklarını kıyamet benzetmesiyle ifade ediyor. Depremlerde 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bina kullanılmaz hale geldi. Devletimiz tüm imkanlarını bölge için seferber etti. Böylesine büyük yıkıma yol açan afetle mücadele sırasında insan iradesini aşan bazı hususlar da çıkabilmektedir. Devletimizin tüm imkânlarını deprem bölgesi için seferber ettiğimiz de inkarı olmayan başka bir hakikattır.

Deprem turisti misali burada birkaç gün arzı endam ettikten sonra sırra kadem basanların hezeyanlarını özellikle dikkate almıyoruz. Bir derde derman olmak, hayırlı iş yapmak yerine iftira atanları kendi hırslarıyla baş başa bırakıyoruz. Milletimiz aynı şekilde deprem yıkıntıları üzerinden siyaset yapanları çok iyi biliyor. Bunlar daha önceki tüm afetlerde yaptıkları gibi geldiler, konuştular enkaz önünde poz verdiler daha sonra da deprem bölgesini gündemlerinden tamamen çıkardılar. Asla yapmadıkları, hiçbir zaman da yapamayacakları afaki vaatlerle depremzede kardeşlerimizin umutlarıyla oynuyorlar.

Biz nasıl millete verdiğimiz sözleri tuttuysak burada da canla başla çalışıyoruz. Tüm kurumlarımızla, belediyelerimizle sizlerin ihtiyaçlarını gidermenin mücadelesini veriyoruz. Deprem mağduru kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirdik.

Dün Malatya'daydık bugün de Diyarbakır'da deprem konutlarımızın temel atmalarını gerçekleştirdik. Burada da 16 bin konut inşa edeceğiz. Sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Hayat normale dönünceye kadar şehrimizden ayrılmayacağız. Hep sizin için çalıştık. 85 milyonun tamamının ebedi ve ezeli kardeşliğini güçlendirecek sayısız adım attık. Her alanda ihmalleri gidermenin geçmişin hatalarını tek tek düzeltmenin gayretinde olduk. Siz bize güvendiniz siz bize inandınız.

20 yılda sessiz bir devrime imza attık. Benim Diyarbakırlı kardeşlerim bu şehrin güzelliklerini doya doya yaşıyor. Gençlerimiz, geleceklerine çok daha güvenle bakıyor. Diyarbakır son 40 yılda hiç olmadığı kadar huzur ve emniyet içinde. Hiç endişe etmeyin, yarının Diyarbakır'ı bugünkünden daha müreffeh olacaktır. Bölgemizden terörün karanlık gölgesi kalktıkça şehirlerimiz huzur buluyor, rahata eriyor, yatırımla, hizmetle, istihdamla, kalkınma hamlesiyle tanışıyor. (Milliyet)