Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle; Sizleri böyle anlamlı bir mekanda, anlamlı bir akşamda en kalbi duygularımla selamlıyorum. Konya'daki mitinglerimle bugünkü buluşmamız çok daha farklıydı. Her şeyden önce Mevlana Meydanı farklıydı. Mevlana Meydanı'na giriş çok çok farklıydı. Her gelişte Konya'nın çok daha farklı bir hale geldiğini görüyoruz. Konya'ya bir el dokunuyor. Bizim şu 20 yıllık iktidarımız döneminde Konya'ya yaptığımız toplam yatırım 80 milyar. İstanbul’dan Konya’ya veya Ankara’dan Konya’ya gelmek artık problem değil. Konfor arttı sıkıntı diye bir şey kalmadı. Gençlik bunları bilmesi lazım, çünkü 20 yıl önce olanları şimdi siz bilmiyorsunuz. 20 yıl önce öyle bir şey var mıydı? Yoktu. Şimdi tabi bunlar olunca gençlik, 20 yıl önce ne vardı, bunun farkında değil. Alt yapıda ne vardı? Bugün mesela bir viyadük açılışı yaptık, 166 metre yükseklik. Birileri bunları anlamaz.
Hastaneler, kamuya özel ortak alan mı bilmiyorlar, ben ne yapayım. Mesele zaten nedir yönetimde benim alanım ekonomi. Yönetimde asıl olan bir, insanı yönetmektir, iki parayı yönetmektir, üç bunlarla beraber proje üretmektir. Bu kamu özel işbirliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? Para işadamı ve yatırımcıdan... Yatırımcı ben parayı bulacağım sen de bana şu işi ver der. Onun ihalesini yapalım 10 senelik mi, 15 senelik mi, 20 senelik mi, şeklinde ister. Mesela bizim İstanbul’da da havalimanı dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi ve sözleşme bitiş tarihi 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı yürütecek. Ama bizim buraya cebimizden 1 kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı ve şu anda dünyanın ilk üç havalimanları arasında bunlar. Bize aynı zamanda buradan da belli bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa Ama onlar ne yapıyor? Sakın buraya kimse gelmesin, dışardan kimse gelmesin, eğer bu ihalelere falan girerseniz ondan sonra parayı falan alamazsınız diyorlar. Ya bir ülkenin ana muhalefeti böyle konuşur mu? Bunları söyler mi? Yani yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, 'sakın bu işlere bulaşmayın aksi takdirde bunun altında kalırsınız' diyorlar. Tabi onu dinleyen ve onu dinleyecek bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Ve adamlara lakap da takmışlar 'beşli çete' diyorlar. Bunu söylediğin zaman ülkede yabancı sermaye yatırma girer mi? Girmez. Bütün bunlara rağmen şu andaki iktidara girişimciler, yerli ve yabancı güvendiği için inandığı için giriyor. İşte İstanbul havalimanı böyle yapıldı. Ve Covid döneminde dünyada bütün havalimanları stop, ama bizimki çalıştı.
BU BARAJ KENDİNİ FİNANSE EDECEK
Artvin Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santralini milli bütçeden yaptık. Dışarıdan para almadık ama yerli mühendis, işçi, müteahhit firma aynı şekilde onlarla yaptık. Fakat öyle bir yerde baraj yapıldı ki, böyle dağların arasında teleferik sistemi ile dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve bütün bu delinen tüneller ve bu tüneller Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz. Farklı bir yere taşırken baraj oradaki yapılan konutların, bir denizi haline geliyor. Yani şimdi bir yalı düşünün nereye bakıyor? Denize burada da nereye bakıyor? Baraja. Bu şekilde bir imkan ve şu anda Çarşamba günü açılışını yaptık ve senede oradan bize 5 milyar geri dönüş olacak. Bu ne demek? 7 senede bu baraj kendini finanse edecek, maliyeti 35 milyar liraya mahal ettik biz burayı. Fakat bu kadar zor koşullarda üretilen bir yatırım ki, nasip olursa bu yılın Mayıs veya Haziran’ında barajın su dolumu bitecek. Bir taraftan enerji üretimi, bir taraftan da su noktasında sıkıntıların giderilmesine kadar her şey ‘iş bilenin kılıç kuşananın’. Yani lafla bu iş olmuyor hamdolsun. Şimdi oradan bakıyorsunuz en üst yerde Yusufeli Barajı onun altına bakıyorsunuz, Artvin var, onun altında Borçka Barajı var onun altında Muratlı Barajı var. Bütün dünyada benzeri yoktur ama Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir barajlar sistemi var. Artvin’in böyle bir zenginliği var, güzelliği var ve bir de dünya kadar yol yaptık. Neşet Ertaş’ın dediği gibi 'aşk ile koşan yorulmaz. Gençliğin buraları gelip görmesi, bu nasıl yapıldı buralar bu kadar süre içerisinde bu kadar güzellikler buraları görmek suretiyle zaten yemyeşil dağların arasında bu barajların olması büyük bir başarı. Kendini bu şekilde finanse etmekle de birlikte orada kurulan bu yeni şehri görme imkanı olacak.
MARMARAY 4 YIL DAHA ERKEN BİTECEKTİ
Marmaray'da CHP bizim önümüzü tıkamamış olsaydı 4 yıl daha erken bitirecektik. Türkiye'de ilk defa denizin altından raylı sistemi yaptık, çok zorluk çıkardılar bize. Bolu Dağı'ndan geçerken Bolu Dağı'ndaki o meşhur tünel kapalıydı. Diyorlardı ki 'burayı patates deposu yapalım' Biz dedik ki boşuna mı emek verdik buraya. Dedik biz burayı aynen tünel olarak yapacağız ve halkımızı huzura kavuşturacağız. Türkiye'nin birçok yerinde yapılan şu köprüler, mesela biz şimdi Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. İstanbul - İzmir 7,5 saatti. Biz bunu yaparak İstanbul - İzmir arasını 3 saate düşürdük. Marmaray'dan sonra dedik ki biz burada yeni bir adım daha atalım. Avrasya Tüneli'ni yaptık, bunu denizin altından yapıyorsunuz. Avrupa'dan Asya'yı biz denizin altından da birbirine bağladık.
HER BÜYÜK ŞEHİRDE BİR ŞEHİR HASTANESİ
Bu milletin tarihi farklı biz öyle bir tarih yazmışız ki, o tarihi yazan bu milletin torunları olarak sizlerde bizi geçeceksiniz. Bizi geçtiğiniz zaman görevimizi yaptık deyin eğer bizi geçemezseniz, kusura bakmayın o zaman görevinizi yapmış olamazsınız. Çünkü her gün biraz daha ileri diyeceksek bu böyle olacak. Ve bunu siz yapacak güçtesiniz. İşte Şanlıurfa’yı Adıyaman’a bağladık. Eskiden orada çile vardı şimdi bitti. Bunlar sürekli aynı hızla devam ediyor. Devam edecek. İşte sağlıkta Şehir Hastanelerimiz ayrı bir güç, ayrı bir imkan. Eskiden parası olanların gittiği yer neresiydi Amerika’ydı ve parası olduğu için gidiyordu ama şimdi artık biz ambulans uçağımızı gönderiyoruz. Almanya’da neredeyse ölüme mahkum edilmiş hastamızı Hollanda’da aynı şekilde onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada hastanelerimizde tedavilerini yaptırır hale geldik. Bunlarla gurur duyacaksınız, bizim elimizde bu imkanlarımız var. Dolayısıyla geleceğimizi emanet edeceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum. Bizim şimdi fiziki imkanlarımız gayet iyi. Ama bizim fiziki imkanlardan öte hekimlere ihtiyacımız var doktorlara ihtiyacımız var bu sayıyı ne kadar arttırırsak başarı yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak. Çünkü bir imkan var, fiziki imkanlar yerinde öyleyse ben tıp profesörlerine söylüyorum; hocam bak biz üzerimize düşeni siyasetçi olarak yaptık en modern hastaneler artık bizde kusura bakmayın artık siz yetiştireceksiniz öğrencileri ve göğsümüzü gere gere bizim doktorumuz da var diyeceğiz. Her geçen gün bu noktada gençliğin müracaatı ve buradaki cazibe çok daha fazlasıyla artıyor. İnşallah kısa zamanda bu Şehir Hastanelerimizde süratle bütün büyükşehirlerde en az bir tane Şehir Hastanesi kurma hedefimiz var. İnşallah durmak yok yola devam diyoruz ve bu hedefimizi başaracağız. Tabii birileri her ne kadar gençlerimizi çantada keklik olarak bakıyor olsa da ama onları da gençlerimiz inşallah, önümüzdeki Haziranda gereken cevabı verecekler.
ÖĞRENİM KREDİSİ
Gençlik ve Spor bakanımız heyetiyle çalışmaları yapıyorlar. Çalışmaları yaptıktan sonra da lisans, yüksek lisans, doktora bunların ücretlerini belirleyip bana getirecekler.
(Milliyet)
https://www.dunyasondakika.com/
Benzer Haberler
ABD, Türkiye'ye F-16 satışını da onayladı
Bedelli Askerlik Yerleri Açıklandı!
FOX TV’nin ismi ve logosu değişti
Kerbela Olayı Nedir?Kerbela Olayının Arka Yüzü?
İstanbul Boğazı'nda yakıt tankeri arızası: Boğaz çift yönlü trafiğe kapatıldı
DSÖ, yapay zekanın tıp sektöründe kullanılmasına karşı uyardı
YouTube 100 çalışanını işten çıkaracak
Resmi Gazete’de yayımlandı:Yabancı hastalara ücretsiz sağlık hizmeti yılda 2 bini geçmeyecek